Evet, moda denince hemen hemen hepimizin aklına ilk önce kadın modası gelir. Ev eşyasından, dekorundan, mimarisinden, arabasından, yiyeceğinden hatta gezilecek yerlere kadar her alanda görülen moda da ilk akla neden kadın modası gelir diye hiç düşündünüz mü?
Modanın oluşumuna baktığımızda yenilik, farklılık ve güzelliği barındırdığını görürüz. Bu unsurların kadın ruhunda da var olması moda ile kadınını bütünleştiriyor. Öyle ya güzellik kadınla var olmuştur. Kadını güzellikten ayrı düşünmek yaratılışa zıt düşer.
Güzelliğini fark eden kadın bunun değerini bilip korumaya çalışmıştır. Bununla da kalmayıp herkesin güzelliğini fark etmesini arzulamıştır. Sadece arzulamakla da yetinmeyip dikkat çekmenin yollarını aramış. Yaratılışından gelen güzeli keşfetme yeteneğiyle saçından, kıyafetinden, yürüyüşünden hatta konuşmasına kadar her şeyine bir yenilik katmayı kendisine yakıştırmasını bilmiştir.
Değişen dünyada hızla gelişen giyim sektörü de bunun farkına varınca bu farkındalıkla üretimde ağırlığı kadın kıyafetlerine verir. Kadınlarda bu ilgiyi karşılıksız bırakmaz. Giyim sektöründe var olmak isteyenler kadınların beğenisini kazanmak için yarışırlar.
Kadınlar ruhlarını doyuracak bir mecra bulmuştu. Moda dünyası da kadının bu isteğini yanıtsız bırakmadı. Bu karşılıklı alışverişte taraflar memnundu. Haliyle bu memnuniyet kadın giyimini modanın tahtına oturttu.
Kadın modasının önde olması ve modacıların kadın kıyafetine daha çok rağbet göstermesinin bir diğer sebebi ise daha çok çeşit daha çok model tasarlayabilme imkanı ve tasarlanan çoğu modelinde karşılık bulmasıydı. Erkek kıyafetleri bile kadın modasına uyarlanınca tutuyordu. Her modacı farklı tarzdaki tasarımlarıyla kadın modasına ayrı bir soluk getirdi.
- Coco Chanel, Kadına sadeliği rahatlığı sunar.
- Cristóbal Balenciaga, Kadın giyimine saygınlık kazandırır.
- Christian Dior, Kadına kadın olduğunu tekrar hatırlatır.
19.yy’da Bea Brummell takım elbise ve kravatı icat ederek erkek modasını başlatsa da, sanayi devrimiyle moda her alana yayılsa da modanın bayrağı hala kadın giyimindeydi. Kadının beğenisinin değeri sadece kendi giyimiyle sınırlı değildi.
Moda akımı diğer alanlara yayılınca bile icat edilen her yenilikte üretilen her üründe kadınların beğenisini, ilgisini kazanmak öncelikti. Herkes biliyordu ki kadın bir şeyi kabullenirse mutlaka kazanç getirirdi.
Nazım Hikmet‘in dediği gibi “Devrim yapacaksan kadınların omuzundan yapacaksın.”
