Moda takipçileri arasındaki en büyük dedikodudur.” Kombini olmamış, modadan anlamıyor ” diye. Peki siz Modadan anlar mısınız? Her ne kadar zevkler ve renkler tartışılmaz desek de en çok tartıştığımız konudur. İyi bir kombin yapabilmek için sadece modayı takip etmeniz yetmez. Hangi parça diğer hangi parçayla bir bütün oluşturur, giyene yakışıp yakışmayacağından, stil hamlelerinden yani modadan anlamanız gerekir.

İşte bu noktada zevklerden kaynaklanan farklı tercihler olabilir. Herkesin beğenisini kazanmak mümkün değil. Lakin çoğunluğun hayran hayran bakmasını sağlamak sizin zevkinize ve tabi ki modadan anladığınızı gösteren başarılı kombininize bağlı. 

Renk renk ipliklerle ilmek ilmek, ince ince,  işlenen, söylenemeyenleri dile getiren, yüreklerdeki sevdayı çeşit çeşit motifleriyle anlatan nakış; Tarihten bugüne süslemenin ve süslenmenin başında gelir. Kızların çeyizinden, ev dekoruna ve giyime kadar her şeye aşk katan nakış bu yılın trendlerinde öne çıkıyor. Trikodan deriye, kürkten kota kadar nakışla bezenen her kumaştan modeller karşımıza pek sık çıkmakta. Bu sezon kazak, pantolon, elbise, etek, gömlek, ceket, ayakkabı, kap, kaban, mont, şal ve aksesuarlar nakış desenleriyle buluşuyor.

Son yıllardaki defilelerde sizlerinde dikkatini çekmiştir. Absürt diyebileceğimiz yeniliklerin modaya girdiğini. Tabi modacıları bu serüvene iten haklı sebepleri var;

  • Moda olabilecek her şeyin yapılmış olması.
  • Yapılacak yeni bir şeyin neredeyse kalmaması.
  • Modanın sürekli kendini tekrarlaması (60′ lar, 70′ ler gibi)

Bu gibi etkenler modacıları taze kan arayışına taze kan arayışı da bazı zamanlar ilginç hatta komik tasarımları trend olmasına yol açıyor. Son zamanlarda bu trendlere bir zamanlar dalga geçilen giyim tarzları da eklendi. Milano modasında Miu Miu, Prada, Marni gibi ünlü markalarda görülmesiyle dikkat çeken önü açık topuklu ayakkabılarla giyilen çoraplar, uzun çizmelerden daha uzun çoraplar ve tozluklar da bu gidişatın bir sonucu. 

Yani artık çoraplar etek ve pantolon altına gizlenmekden kurtuldu. Çoraplarda tasarımın bir parçası olarak moda vitrinindeki yerini aldı. 

ikili

Genelde hepimizin şikayetidir. “Dolap dolu ama giyecek bir şey bulamıyorum.” Gardırop önünde saatler geçiriyorum yinede istediğim kombini oluşturamıyorum” diye dert yanarız. Peki buna son vermek ister misiniz? Sürekli yeni şeyler almak mecburiyetinden kurtulmak az parçalarla çoklu kombinler yapmak istemez misiniz? Cevabınız evet ise acilen gardırobunuzu botokslayın. Nasıl mı?

Gardırobunuzu botokslayarak hem tüm parçalarınızı kullanabilir hemde parçalarınızın fonksiyonelliğini artırabilirsiniz.  En önemlisi de gardırop önünde saatler harcamaktan kurtulursunuz. Dolabınızı bu özelliklere kavuşturmak için  neler yapmanız neler yapmamanız gerekiyor sıralayalım.