Fransızca bir kelime olan tricotage’den dilimize triko olarak geçen örme kumaşlar 2016 yılından beri öne çıkan materyallerinden biri. Yumuşacık dokusu, sıcacık sarışıyla trikolar soğuk ayların vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Bu yıl özellikle triko elbiseler rövanşta.
Günümüzün sevilen trendi tikolar, bir zamanlar soğuklardan korunmak için genelde büyükannelerimizin ördüğü el emeği göz nuru örgülerdi. Şimdilerde ise örgüler yerini trikolara devretti. El emeği makinelere yerini ilk kez 1589 da bıraktı. İngiliz papaz William LEE eşinin işlerine yardımcı olmak için icat ettiği 600 ilmek örebilen örgü makinesiyle trikoda seri üretimin ilk startını verdi.
1920 yılında Türkiye’de trikoda makinelere geçiş yaptı. Türk tekstili trikoda hazır giyime geç başlasa da şimdilerde dünyanın önde gelen triko üreticilerinden biri olmayı başardı.
El emeği başka olsa da hazır giyim sektörünün bu işe el atmasıyla şıklık ve moda trendleri de trikoyla buluştu. Trikonun hazır giyime girişiyle modeller çeşitlenip, çoğaldı. Desenler ve renkler canlandı. Triko örme kumaşını ilmek ilmek süsleyen örgü motifleri, kilim desenini andıran birbirinden farklı iri desenler ve büyük burgular trikoyu dahada özgün kılınca rağbet de o derece arttı.
Soğuk havaların habercisi olan trikolar genellikle elbise, kazak gibi dış giyimin altında kullanılsa da artık dış giyiminde alternatifleri arasında. Tesettür giyime de sessizce giren trikolar tesettür kombinlerine farklı bir hava katarak moda oldu. Tesettür modasında da varlığını hissettiren trikolar birbirinden hoş modelleri, havalı duruşları ile her tarzın sevgisini kazandı.
Kaban ve kap yerine tercih edilen trikolar çeşit çeşit model ve desenleriyle de cezbedici olunca ilgiyi topladı. Özellikle dökümlü, farklı uzunluktaki hırkalar, salaş pançolar tesettürlü kadınların gardroplarının temel parçaları arasında kendine yer buldu. Rahatlığı pratik giyinip çıkarılması, kullanışlı olması ve tabi ki dış giyimde farklı bir tarz, yeni bir alternatif olması trikoyu daha cazip hale getirdi.
Trikolar sanırım bu gidişle gardroplarda özel bir yer edinecekler hatta edindi bile diyebiliriz. Triko sevgimiz gitgide çoğalırken dikkat etmemiz gereken diğer bir konuda çabuk yıpranan trikoların ömrünü nasıl uzatabileceğimiz. Genellikle bilinen bilgiler olsa da tekrarın zararı yoktur diyerek sizlerle bir kaç tüyoyu paylaşmak istiyorum.
- Elde şampuanla yıkamaya özen gösterin.
- Makinede yıkayacağınız zaman sıcaklık ayarının düşük olmasına dikkat edin yüksek sıcaklık trikolarınızın bedenini küçültür.
- Asarak kurutmayın sarkar. İki tülbent arasında aşağı sarkmayacak bir yere serip kurutun.
- Tüylenen trikoları hafif hafif yüzeysel traş bıçağı ile tarayarak yenileyebilirsiniz.
- Gevşemiş, genişlemiş trikoların bilek kısımlarını İstediğiniz yakışan bir kumaşla şeritler yaparak kollarını toparlayabilirsiniz.
- Eskiyip, yıpranan, ipi çekilmiş, delinen trikolarınızın yıpranan kısımlarını kot veya deriden armalarla kamufle edebilirsiniz.
- Trikoları yünlü kumaşlarla kombin yapmayın zira triko tüm yünleri çeker. Jarse, Saten, Deri gibi kumaşlarla giymeniz daha sağlıklı olur trikoların ömrü açısından.
Sıcacık kışlarınız olsun…
NOT: Bu yazım daha önce TesettürGiyim sitesinde yayınlanmıştı.
