LfMws

Günümüzde en çok şikayetini duyduğumuz huydur, kızların trip atması. Hatta Türk kızlarının bu konuda öncü olduğu söylenir. Trip kelimesinin Türkçeye ne zaman girdiğini bilinmese de huysuzluk etmek, surat asmak, muhatap olmamak gibi anlamlara geliyor. İngilizcede ise tavrını koymak,meydan okumak gibi anlamlara geliyor.

Peki kızları tribe yönlendiren ne? Neden trip atar kızlar? Karşı tarafı umursamadığını göstermek için mi, gururdan mı, sende kimsin havasından mı, bencillikten mi? Belki hiç biri. Belki hepsi. Benim gözlemlediğimden çıkardığım sonuçsa kızları tribe iten beş sebep var.

collage

  1. En başlıca sebep muhabbet yok artık aşklarda. Ne birbirlerini can kulağıyla dinliyorlar nede sevdiğini gönülden anlamak istiyorlar. Oysa muhabbettir sevgiyi büyüten, sevgilileri yakınlaştıran, iki canı bir eden. Muhabbetsizlikte kısalan cümleleri vurdum duymazlığı getirdi. Kızlar tribe erkekler boş vermeye başladı.
  2. Sevgi sözcüklerini tekrar duymak için bahane üretmek. Deli gibi sevildiğini tekrar duyma arzusunu belli etmemek için istemiyorum havasına girmek için atılan tripler. İyide tekrar duymak istemek suç mu ne var belli etseler ne istediklerini değil mi? Öylede hani vardır ya toplumumuzda “Kızlar ağır olur.” Sevdiğini belli eden kadın basit olur ya bazılarının gözünde. Hem o basitliğe düşmemek için hemde sevdiğini kaybetmemek için arada kalan kızlar tribe sarılıyor ister istemez. İstemem yan cebime koy hesabı.
  3. Gurur ve benlik aşkı bitiren de budur. Yani elimi sallasam ellisi sana muhtaç değilim egosu. Rahatsız eden trip budur. Ya sizi gerçekten sevmediğinden yada bencilliği trip attırır. Gerçekten sevip sevmediğinizi de kendi kalbinize sorarak bulabilirsiniz. Sevdiğiniz kadar sevilirsiniz denilse de bazen kızlar daha fazla sever. Daha fazla sevmeleri de maalesef erkekler arasında dalga konusu olabiliyor. Sevilenin sevgisi değer görmeyince hatta saygı bile gösterilmeyince kızlarda sevgilerini gurur ve benliğin arkasına sakladılar.
  4. Aşk stratejileri. Aşkın stratejisi mi olur? Olmaz aslında ama artık var. Şöyle yaparsanız şöyle anlaşılırsınız. Bunu böyle yapınca o da böyle zanneder. Şunu şöyle yapma ki seni şöyle zannetmesin gibi akıllar. Aman sevdiğini belli etme aman öyle davranma fikirleri kızları tribe erkekleri yalana itti. Triplerin altında da yalanlar var gerçi. Karşı taraf beğensin diye kendini farklı göstermeye çalışmak aşkı da aşığı da yormaz mı? Stratejilere sığınmak insana özünü kaybettirmez mi? O zaman niye ihtiyaç duyulur ki böyle oyunlara. Çünkü artık insanlar birbirlerini olduğu gibi değil hayal ettikleri gibi olursa seviyor. Eğer hayal ettiği gibi değilseniz küçümsenmekle de karşı karşıyasınız demektir. Oysa içinden nasıl geliyorsa öyle davranılsa nasılsan öyle görünsen karşı tarafta sevmese de saygı duysa tıpkı eski aşlar da olduğu gibi.
  5. Güvensizlik, tribin altında en çok da bu neden var. Kızlar her trip atışlarında aslında emin olmak istiyor sevdiğinin duygularından. Aşkta şüphe olmaz derseniz eğer doğrusunuz. Aşk şüphe kaldırmaz. Bazen emin olma duygusu şüpheden ziyade aslında bildiğini tenkit içindir. Tabi kızları tenkide ihtiyaç duyuran da yalanda sınır tanımayan erkekler. Erkeklere yalan söylettiren doyumsuz nefisleri mi, karakterlerini yitirmeleri mi, sevmeyi unutmaları mı bilemedim. Hepside olabilir.

Sevmeyi biliyorlar mı ki unutsunlar diye sorarsanız. Evet biliyorlardı bir zamanlar. İnsanların kirlenmediği, özünü kaybetmediği o eski zamanlar da seviyordu herkes gönülden, menfaat beklemeden sadece seviyordu, seviliyordu. Doyumsuzdu tahta masada ilk içilen çay, ilk yenilen muhallebi, İlk gidilen sinema, ağaçlara kazılan isimler daha da geriye gidersek gül kokulu ucu yakılmış mektuplar, işlemeli mendillerin yere atılıp sevdiğinin alıp kokladığı ömrünce koynunda sakladığı kısacası erkeğin ve kadının birbirini güzel sevdiği yıllar da sevginin de sevenin kıymeti biliniyor öylede seviyor seviliyordu aşıklar.

İşte o aşklarda asla yalan yoktu gerçekten seviyorsa geliyordu sevgili. Şüphenin zerresi yoktu. Emindi sevilen sevildiğinden. Sevinçten kanatlanabilir uçabilirdi gönül rahatlığıyla. Çünkü ‘acaba mı?’ sorusu henüz düşmemişti aşklara. Sevinç şımartırdı biraz sevgiliyi. Nazlanırdı o zaman yarine yari. Naz sevgiliden kaçıyormuş gibi görünse de aslında daha fazla ilgiydi arzulanan. Bir tarafı cilveydi nazın bir tarafı çocukça. Bazen utandığından bazen heyecanından naz ederdi sevgili.

Zordu sevgiliye ulaşmak o zamanlar. O yüzden çekilirdi bir bakış için, iki cümle muhabbet için aşkın kahrı da nazı da. Zorluk mu güzelleştiriyordu sevmeleri yoksa aşıklar mı güzel aşık oluyordu? Hasretti sevgililer birbirlerine özlemek ne güzeldi o zamanlar ve o özlemin ardından anlık dahi olsa kavuşmalar hele o muhabbetler doyumsuzdu. Hasret mi büyütüyordu gönüllerde ki aşkı?

Kolaylaşınca aşığın maşuğuna kavuşması sevgilerde değerini kaybetti. Basite indirgendi sevmeler. Kolaydı artık sevmekte, vazgeçmekte, kavuşmakta. Kolaylaştıkça değerini kaybetti sevgiler. Sadece aşk değildi değerini kaybeden aşıklarda birbirlerine verdikleri kıymeti kaybetti. Değeri gidince aşkın ve aşığın sevmeler basitleşti. Basitleştikçe muhabbet kalktı. Muhabbet kalkınca buluşmalar heyecanını kaybetti. Heyecanı kaybolan buluşmalarda sohbetler sıradanlaştı.

Sıradan, heyecanı ve güzelliği olmayan, aşk kokmayan cümleler muhabbet özelliğini yitirince sevgililerin gönül bağı koptu. Konuşmayı muhabbete çeviremeyen çiftler birbirini anlayamadı, tanıyamadı. Karşı tarafın değerini ve özelliğini bilemeyince şüphe girdi araya. Şüphe güveni kaldırınca güvensiz aşk olmasa da aşksız da hiç olmayacağı için sevenler şüpheyle sevdi sevdiklerini.

Artık nazlanamazdı yarine emin değildi ki ya giderse. Yeter ki gitmesin “nazlanmam” desede ne çare şüpheyle nasıl aşk yürürdü. Muhabbet kalkıp birde şüphe eklenince sorgulama cevap bulmaya çalıştı seven. Sevilende umursamayınca aşka gölge düşüren şüpheyi sevende soruları kısalttı, boş vermeye umursamamaya başladı. Böylece her harekete her söze bir kulp takıldı. Bunun adına da trip denildi.

Anlamını kaybeden Aşk ruhları doyuramayınca memnuniyetsizlik başladı. Kısacası binbir zorluklarla buluşan sevdalıların muhabbetleri içtendi. Erkek samimi kız nazlıydı. Usandıran şımarık nazlanma değildi bu kadına yakışan erkeği daha çok çeken bir tavırdı naz. Değerini kaybeden aşk, muhabbetini kaybeden sevgililer, samimiyetini kaybeden erkek kızların naz etme özelliğini elinden alınca kızlarda triple intikamını alıyor. 

Yorum Yap


CAPTCHA Image
Reload Image