saray

Barok döneminin uzantısı olan Rokoko, 18.yy’ da Fransa’dan doğarak yayılan bir sanat akımıdır. Bu akıma, barok döneminden sonra yeniden klasik stile dönüş yapıldığı için Rokoko yani modası geçmiş anlamı verilir. Her ne kadar modası geçmiş manası verilse de özgür yaşam tarzını, sarayın ihtişam ve neşeli havasıyla birleştirerek mobilyadan, mimariye, kumaşlardan, kostümlere kadar yeni stiller getirir. Rokoko kimine göre acayipliğiyle kimine göre ince ve hafif özellikleriyle göze çarpar.

Rokoko tarzı barok stili gibi eğri büğrü çizgili motiflerden ibaret olsa da Rokokonun kıvrım, çizgi ve şekilleri baroktan daha ince ve daha zarif bir stildir. Kendine has bir tarzı olmayan Rokoko barok döneminin hem çöküşü hem zirvesi olarak görülür. Rokoko barokun devamı olsa da baroktan daha renkli ve gösterişlidir. Süs ve güzelliğin ön plana çıktığı Rokoko tarzı üst sınıfın zenginliğini ve görkemini yansıtır.

kurdele

Rokoko tarzının temeli süslemedir. Süsleme stilinin öne çıkan en güzel süsü kurdelalarla yapılmış gül motifleridir. Sanatının özü ise ışıktır. Sanattaki ışık yansıması Rokoko modasına aydınlık ve estetik olarak etki eder.

bir

Rokoko modasında öne çıkan detaylar:  Sırtı torbalı elbiseler, yoğun motifli işlemeler, abartılı saçlar, gösterişli şapkalar, aşırı kabarık etekler, renkler pastel tonlarında, kumaşlarda ise çift renk yansıtan ipek karışımı taftalar, atlas ve danteller göze çarpıyor.

marie

Bu dönemin moda ikonu ise Fransız kraliçesi Marie Antoinette‘ dir. Terzisi Rose Berlin sayesinde giydiği kıyafetler dikkat çeker. Her yeniliğin öncüsü olanın yaşadığı gibi Kraliçe de ilk başlarda giyimiyle tepki toplar. Zamanla beğenilerek takip edilir. O kadar beğenilir ki modanın kraliçesi ünvanını alır. Kraliçe, Fransa kraliçesi ünvanındansa moda kraliçesi ünvanını tercih ettiğini söyler. Kraliçenin stilisti olarak ünlenen Rose Berlin sosyete modacıları arasında ayrıcalık kazanır hatta moda bakanı olur.

jupon

Rokoko döneminin modaya attığı imzası kafes şeklindeki iç eteklerdir. Panniers adı verilen bu eteklere belden aşağı sırasıyla genişleyen çember şeklinde kasnaklar dikilir. Bu kasnaklar balina kemiği, balen, telden ve ahşaptan yapılır. Eteğe koni, çan, fıçı yada yarım küre görünümünü verecek şekilde çemberler jüponlara dikilirdi.

İspanya’dan Avrupa’ya yayılan iç etekler önceleri kalçaları yüksek göstermek için giyilirdi. Kalçaları daha yüksek göstermek isteyenler içten giyilen bu kafes etekleri yastık takarak kullanırlardı. Eteğin arkasını daha kabarık göstermek için kullanılan bu yastıklar 14. yy’ dan başlasa da 19. yy’ da yaygınlaşır. 

geniş

Kafes iç etekler moda olmadan önce kalçaları yüksek göstermek için eteğin kalça kısmına bolca kumaş kullanılarak bu görüntü verilirdi. Daha sonraları kafes eteklerin kalça kısmına yastık tutturularak arka kısıma çıkıntı görünümü verilir.

Rokoko döneminde ise jüponlar kalçaları yaygınlaştırmak ve etekleri kabartmak için giyilmeye başlanır. Eğer iç etek alttan görünürse işlemlerle görünen kısım süslenirdi. İç eteklerle kabartılan etekler önceleri dairesel biçimdeyken sonraları oval şeklini alır. Konik adı verilen, krinolin etek olarak da bilinen bu kabarık etekler dönemin modasının en çarpıcı detayıdır.

dans

Rönesans’la başlayan geniş etek modası Rokoko’da dahada genişletilerek moda olmaya devem eder. Kumaşın desen ve süslerinin görünür kılması ve dans ederken ki hareket rahatlığı da geniş eteğin sevilmesine etki eder. Eteğin genişliği statü göstergesiydi. En geniş eteği kraliçe giyer. Sırasıyla asiller ve soylular. Halkın çok geniş etek giymesi bu dönemde yasaktı. Bunun sebebi de pahalı olan kumaşlardan ne kadar çok kullanılırsa o kadar zenginsin demekti o dönemlerde. Bu sebeple kıyafetlerde bolca kumaş kullanılması moda olup statü belirtirdi. Zamanla halk da geniş etek giymeye başlar.

Geniş etekler küçük mekanlarda ve arabada verdiği rahatsızlıktan dolayı özellikle yürüyüşler de dar iç etekler giyilirdi. Daralan eteklerin moda olmasıyla iç eteklerde önemini yitirir. Uzun eteklerde jüponlar terk edilse de kısalan eteklerde kabarıklık bir süre daha varlığını sürdürür. Diz boyu eteklerin altında iç etek modası bir zaman daha devam eder.

yeni

Rokoko etek boyları yere kadar uzanır, uçları en çok fiyonk ve fırfırlarla süslenirdi. Dekolte kısmında ise kareden U şekline geçiş yapılır. Elbiselerin beli vücuda tam otururken bel bitimi barok dönemindeki gibi sivri biter.  Bedeni sıkmak için kullanılan iplerin geçtiği biritler sırt kısmından ön kısmına alınarak elbiselere ayrı bir hava katıldı. Etekler ne kadar genişse bedenlerde o kadar küçültülerek zıt bir duruş sergilenir. Bedeni dar göstermek için korseler kullanılırdı.

Dönemin kıyafetlerinin kolları çiçek demetleriyle süslenir. Kol boyu dirsekte biter. Dirsek kısmı kat kat kumaş ve dantellerle detaylandırılarak kol stili tamamlanırdı.

belBu dönemde de korseler yine moda olarak karşımıza çıkıyor. Korse modası 16. yy’ da başlayarak 18. yy’ la kadar abartılarak devam eder. Bu dönemde ince bel öyle abartılır ki bir kadın iki eliyle belini kavradığında parmak uçları birbirine değmeliydi. Yani İki el belde kavuşması gerekirdi.

Balina kemiğinden yapılan korseler ciğer ve kaburgalara zarar verse de uzun yıllar modada varlığını korudu. Korse modası öyle bir gelişme kaydeder ki adeta sanat eserini andırmaya başlar. Statünün önemli olduğu bu dönemlerde korselerde de bu ayrıcalık gözetilir. Asillerin korseleri saten, ipek, brokar gibi pahalı kumaşlardan dikilirdi.

Korseler dışında bu dönemde yeni yeni moda olmaya başlayan yeni bir trent başlar. Bu yeni akım Dessaus adı verilen yani ikili takım iç çamaşırlarıdır. Kadınlar tarafından oldukça rağbet gören bu takım çamaşırlar sayesinde bu dönemde iç çamaşır modası da oluşmaya başlar.

Şapka, peruk, yelpaze, eldiven, kürklerden yapılan monşon, şemsiyeler, opera dürbünleri, bastonlar öne çıkan Rokoko aksesuarlarıdır. Ayakkabılar ise kare burunlu, kalın ve kaba olurdu. Ayakkabılarda statüyü ise kırmızı renkteki topuklu ayakkabılar belirler. Kırmızı ayakkabıları sadece soylular giyerdi.

sonunda

Saçlara gelince bu dönem peruk takmak yine modaydı. Peruklar o kadar çok çeşitlenip modelleri o kadar çoğalır ki ilk defa bu dönemde kuaförlük profesyonel meslek olur. Peruklar fantastik aksesuarla veya doğada ne varsa kuşundan kelebeğine, çiçeğinden ağaç dallarına kadar her türlü çeşit ile bezetilirdi. En çok rağbet gösterilen peruklarda bunlardı. İspanyol stili tüylü peruklarda beğenilenler arasındadır.

şapka

Bu dönemin peruklarının diğer bir özelliği yüksek topuzlu olmasıydı. Hem yüksekliği hem çiçekli böcekli olması hasebiyle asalaklar için yuvaya elverişliydi. Bu sebeple kadınlar yanlarında kaşıma çubukları taşırdı. Doğadan esinlenilen süslerin yanında saçlara çeşit çeşit imitasyon taşlı tokalar da takılırdı. Saçları süsleyen bu tokalar genellikle oval veya dikdörtgen şeklindeydi. Beyaz ten modası devam ettiği için saçları da bu tene yakıştırmak için kadınlar peruklarına un tuzu serperdi. Erkekler ise peruklarını pudralardı.

erkekgiyim

Erkek giyimide kadın giyimi kadar süslüydü. Pantolonların boyu dize kadar olup uzun beyaz çoraplarla tamamlanırdı. Vücuda tam oturan kolsuz ceketler giyilir. Bu görüntüyü pekiştirmek için bazı erkekler korse kullanırdı. Gömlek yakaları farbala, kurdele ve dantellerle detaylandırılırdı.

Ceket içine giyilen jile misali yeleklerde rokoko erkek modasının önemli stiliydi. Ceket içine giyilen bu yelekler alttan bir kaç düğme ile iliklenir, üst kısım açık bırakılarak buluzların yakalarını süsleyen kat kat dantellerin görülmesi sağlanırdı. Rokoko dönemin sonuna doğru tüm giyimlerde olduğu gibi erkek giyimi de sade hale geldi. Simokin takımlar, iki kuyruktan oluşan frank denilen ceketler erkekler giyiminde moda olur. Diz boyu pantolon ihtilalle birlikte terk edilip bilekte biten pantolonlar moda olur.

Rokoko döneminin erkek aksasuarları ise altın mine mücevherlerle süslenmiş saatler ve mühürlerdi.

Bu dönemin asi gençleri demir topuklu ayakkabılar giyerek feminen bir stile bürünürler. Fransız ihtilaliyle özgürlükçü konsept tercih edilmeye başlanır. Gösteriş terk edilerek sadelik ön plana çıkar. İpek, brokar, kadife gibi pahalı kumaşlardan vazgeçilir.

Nihayet ihtilalle kadınlara eziyet olan korseler moda olmaktan çıkar. Çemberli eteklerden, uzun pudralı peruklardan, tüylerden ve topuklardan vazgeçilerek modada rahatlık öne çıkar. Böylelikle Rokoko yerini ciddi bir tarzı olan Neoklasisizm akımına bırakır.

Yorum Yap


CAPTCHA Image
Reload Image