Yılların sizden aldıklarını en aza indirmek ve geri kazanmak ister misiniz? On yaş daha genç görünüp, ışıl  ışıl parlamak istemez misiniz? Yaşıtlarınızı hatta sizden küçükleri kıskandırmak keyifli olmaz mı?

Cevabınız Evet mi? O halde bu yazımızda ki alternatif tıp bakımları size özel. Öncelikle cildinize söz verin: Bıkmadan, usanmadan sabır gösterip, emek vereceğinize! Çünkü bitkisel bakım formülleri bir, iki, üç kere yapmayla etkisini göstermez.

Herhangi bir rahatsızlığımızda doktorumuzun verdiği reçeteye belli bir süre uymamız lazım ki derman bulalım. Güzelliğimizin simgesi olan Cilt ve Saç sağlığımız için de aynı durum söz konusu. Bitkisel bakımlarda sonuca ulaşmak için süreklilik gerektirdiğini daha öncede yazmıştık.

Hafta da bir, onbeş de bir, ayda bir devam edeceğiniz bakımlarda biraz daha yavaş sonuç alırsınız. Bunu hızlandırmak için belli bir süre her gün yapacağınız günlük bakımlara zaman ayırmalısınız. İhtiyacınıza göre belirleyeceğiniz haftalık, on beş günlük, kırk günlük vs. bakımlar sizi arzuladığınız görüntüye kavuşturacaktır.

Kür diye tabir edilen bu yöntemle cildiniz iyileşir, sağlığına kavuşur ve capcanlı bir görünüm kazanır. Sizler için üç kür formülü sunacağız.

Kadın, Erkek hepimizin arzusudur; dökülmeyen, güçlü saçlara sahip olmak. Havamıza hava katacak canlı gür saçlara ulaşmak. Hayalide, arzusuda uzak değil. Hayalinizdeki saçlar sadece masal perilerinde değil; sizin saçınız da peri edasında olabilir. Bu arzu, hayalde kalmasın istiyorsanız bu yazı sizlere gelsin. Tabi  her emel gibi bu isteğimiz de emek istiyor. Son iki yazımızda bir çok bitkisel fikirler sunduk. Bu yazımızda da bitkisel saç maskelerini ve mucizeye eş değer saç  bakım  yağını kaleme alacağız.

Kıymetlimiz olan saçlarımız; güzelliğini yansıtması için  gereken vitaminini kaybedince solup gider. Bunu önlemek için özen ve emeğe ihtiyaç duyar. Beslenmeden başlayıp, alternatif tıptan da faydalanarak  bunu başarabiliriz.  Saçımızın doğasını doğadan doğal ürünlerle koruyabiliriz. Bir önceki yazımızda saç bakım yağı hazırlamıştık. Bu yazımızda da  çeşitli  şampuan ve tüyolara yer vereceğiz.

Kendimi saçım güzel olursa güzel hissederim” çocukluğumda izlediğim bir şampuan reklamındaki slogan. Gerçeğe nokta atışı yapan bir söz. Öyle ya saç ziynettir. Güzellik tutkusuna sahip insanda bu ziynetini kaybetmek istemiyor. Tabi verilen bu güzelliğin kıymeti bilinip, gerekli özen gösterilmezse zamana yenik düşüp yavaş yavaş sizden uzaklaşabiliyor. Saç dökülmesi kadın, erkek herkesin kâbusu.

Yıllar öncesinin uzmanlarının söylediği “kadınlarda kellik görülmez” teşhiside artık doğruluğunu yitirdi. Maalesef kadınlarda da kısmı kellik görülmeye başladı. Günümüzün doğaldan uzak beslenme ve stres dolu yaşam kadınlara bu özelliğini kaybettirdi. Buna dur deyip engel olmak da sizin elinizde.

İnternet hayatımıza girdiğinden beri istediğimiz her şeye daha kolay ve çabuk ulaşır olduk. Bloggerlerin çoğalmasıyla aynı konu hakkında aynı tarz yazılara sıkça rastlıyoruz.Güzellik ve bakımda bu konulardan sadece biri.

Her sitede farklı farklı maske, tonik, peeling gibi nice bilgiler veriliyor. Her bilgiyi uygulamak ve akılda tutmak çok da mümkün görünmüyor. Bizde sizin için kısa ve öz olarak ne ne için faydalı bir araya derledik. Bir arada bulunan bu bilgilerin doğrultusunda cildinizin ihtiyacına göre maske tonik peelingleri kendiniz hazırlıyabilesiniz.

  • Güzellik eşittir Cilt.
  • Cilt eşittir Sağlık.
  • İşte güzelliği keşfetmenin yolu.

Güzellik ciltle başlar. Ciltte sağlıkla ışıldar.

Cilt sağlığının güzelliğimiz üzerinde ki etkili rolünü hepimiz biliyoruz. Bu etkiyi sağlamak için de cilt sağlığına giden yolları öğrenmek gerekir. Cilt sağlığına giden ilk yol cildi tanımak. Bunun için öncelikle cildimizi iyi tanıyıp ne zaman, neye ihtiyacı var belirleyip; neyi, nerede, nasıl kullanabileceğimizi bilmemiz gerekir. Gerekir ki doğru tanıyı koyup doğru adımları atıp cilt sağlığımızı koruyabilelim. Koruyalım ki güzelliğimize zeval gelmesin. Üç adımda bunu başarabiliriz.

Her yeni yıl moda için tatlı bir merak, ayrı bir heyecan, bambaşka yenilikler demekti. Her defile merakları celb ederdi. 2019‘a girmeye sayılı günler kala moda adına net olarak bu yıl şu moda, bu trent, bunlar in, şunlar aut diye yazacağımız yenilikler yok denecek kadar az. Trentlerden ziyade abartı modaya hakim olmuş durumda.

Eskilerden kalan tek görsel güzellik ise; Markaların ve modacıların podrumlarda boy gösteren görkemli defileleri. Kendini çok yenilemesede moda günde mi yine de yoğun. Defilelerin ardı arkası kesilmesede moda kendini tekrarlamaktan kurtulamıyor. Parıl parıl parlasada kumaşlar kapitalizmin atan kalbi  moda için aynı şey söz konusu değil gibi görünüyor.

Alışveriş hayatımızın olmazsa olmazlarındandır. Yeni şeyler alıp giyinmek, dolabımızı yenilemek, trendleri yakalayabilmek hepimizin sevdasıdır. Her ne kadar moda takibini sevsek de dolabımızda modası geçmeyecek, her daim kurtarıcı parçalarda olsun isteriz. Sadece moda açısından değil cebimiz açısından da önemli. Her yıl bütçe ayırmaktansa aldığımız ürünü uzun yıllar keyifle giyinmeyi kim istemez.

Özellikle de tesettür modasında kap, pardesü gibi dış giyime daha çok para harcadığımız bu ürünleri uzun zaman giyinmeyi arzularız. Tabi aldığımız kıyafeti defalarca severek, keyifle giyinmek için, çabuk yıpranmaması ve modasının geçmeyip her sezon trendlerine ayak uydurması da  gereklidir. Peki modası geçmeden, kolayca eskimeden, hevesimiz kaçmadan giyebilmek için kıyafetimizin ne gibi özellikleri bulunması gerekir? Bu soruyu beş şıkta sizler için yanıtlayalım;

Kışa girdiğimiz şu günlerde aklımıza ilk gelen hasta olmamak için soğuktan nasıl korunup, bağışıklığımızı nasıl güçlendireceğimizdir. Soğuklara karşı vücut direncimizi artırmak önemli olduğu kadar cildimizin sağlığını korumak da önemlidir. 

Cilt nefes alan yaşayan canlı bir organizmadır. Bu sebepledir ki hava kirliliği, sigara dumanı gibi her türlü çevresel faktörlerden etkilenir. Kışın bunlara eklenen soğuk hava ve sert rüzgarlara karşı cildin dayanıklığı daha da azalır. Soğuk havalarda cilt her zamankinden daha çok özen ister. En güzel giysimiz cildimiz olduğuna göre gereken özeni gösterip güzelliğimizin değerini korumaya çalışmalıyız.

Süslenmek kadının fıtratında yaratılışından beri var olan özelliğidir. Çok eski zamanlardan beri makyajda süslenmenin bir unsurudur. Yıllar geçtikçe makyaj ürünleri de yapılış şeklide çeşitlenip zenginleşti. Bu çeşitliğin arasına kalıcı makyajda katıldı.

Özellikle metropol şehirlerde günün yoğunluğundan makyaja fazla vakit ayıramayan kadınlar için harika bir alternatif. Özellikle de yanlış kaş alımlarından dolayı incelmiş, şekli bozulmuş kaşların düzeltilmesinde önemli rol oynuyor kalıcı makyaj. 

Son günlerde okuduğum bazı yazılarda moda bizi rahat bırakmıyor, özgürlüğümüzü ele geçirdi gibi cümlelere rastlıyorum. Peki gerçekten de moda bizi sınırlandırıp özgürlüğümüzü kısıtlıyor mu?  Acaba Moda bizi esir aldı mı? Gelin bu soruya beyin fırtınası yapıp cevap bulalım. Biraz detaylıca düşününce benim cevabım hem Evet hem Hayır. 

Moda takipçileri arasındaki en büyük dedikodudur.” Kombini olmamış, modadan anlamıyor ” diye. Peki siz Modadan anlar mısınız? Her ne kadar zevkler ve renkler tartışılmaz desek de en çok tartıştığımız konudur. İyi bir kombin yapabilmek için sadece modayı takip etmeniz yetmez. Hangi parça diğer hangi parçayla bir bütün oluşturur, giyene yakışıp yakışmayacağından, stil hamlelerinden yani modadan anlamanız gerekir.

İşte bu noktada zevklerden kaynaklanan farklı tercihler olabilir. Herkesin beğenisini kazanmak mümkün değil. Lakin çoğunluğun hayran hayran bakmasını sağlamak sizin zevkinize ve tabi ki modadan anladığınızı gösteren başarılı kombininize bağlı. 

Renk renk ipliklerle ilmek ilmek, ince ince,  işlenen, söylenemeyenleri dile getiren, yüreklerdeki sevdayı çeşit çeşit motifleriyle anlatan nakış; Tarihten bugüne süslemenin ve süslenmenin başında gelir. Kızların çeyizinden, ev dekoruna ve giyime kadar her şeye aşk katan nakış bu yılın trendlerinde öne çıkıyor. Trikodan deriye, kürkten kota kadar nakışla bezenen her kumaştan modeller karşımıza pek sık çıkmakta. Bu sezon kazak, pantolon, elbise, etek, gömlek, ceket, ayakkabı, kap, kaban, mont, şal ve aksesuarlar nakış desenleriyle buluşuyor.

Son yıllardaki defilelerde sizlerinde dikkatini çekmiştir. Absürt diyebileceğimiz yeniliklerin modaya girdiğini. Tabi modacıları bu serüvene iten haklı sebepleri var;

  • Moda olabilecek her şeyin yapılmış olması.
  • Yapılacak yeni bir şeyin neredeyse kalmaması.
  • Modanın sürekli kendini tekrarlaması (60′ lar, 70′ ler gibi)

Bu gibi etkenler modacıları taze kan arayışına taze kan arayışı da bazı zamanlar ilginç hatta komik tasarımları trend olmasına yol açıyor. Son zamanlarda bu trendlere bir zamanlar dalga geçilen giyim tarzları da eklendi. Milano modasında Miu Miu, Prada, Marni gibi ünlü markalarda görülmesiyle dikkat çeken önü açık topuklu ayakkabılarla giyilen çoraplar, uzun çizmelerden daha uzun çoraplar ve tozluklar da bu gidişatın bir sonucu. 

Yani artık çoraplar etek ve pantolon altına gizlenmekden kurtuldu. Çoraplarda tasarımın bir parçası olarak moda vitrinindeki yerini aldı. 

11941223_1017977384900340_4947493296640232636_n.

Günümüzde güzellik salonlarına hemen hemen her sokakta rastlamak mümkün. Her salon kendince en iyisi olmaya çalışıyor. Teknoloji gelişip ürün yelpazesi genişledikçe salonlarda ki hizmetlerde çeşitlendi. Güzellik sektörü her geçen gün kendini yeniledikçe bizlerinde salon seçimi zorlaştı.

Salon tercihimizi yaparken istediğimiz hizmeti istediğimiz gibi alabilmek için ince eleyip sık dokumak gerekir. Huzursuzluk hissetmeden ihtiyacımız olan işlemi yaptıracak bir salon bulmak için bazen kapı kapı gezeriz. Bu kapı içimize sinmeli gönül rahatlığıyla içeri girebilmeliyiz. Seçtiğimiz salon cihazından ürünlerine, hijyeninden hizmetine, karşılamasından ağırlamasına, uzmanından müdürüne kadar herşeyiyle güven vermeli. 

Güzellik öyle herkese kolay kolay emanet edilemez. Güzelliğimizi teslim edeceğimiz ellerin emin olması dikkat edeceğimiz en önemli unsurdur. Her salon sorunumuza cevap veremeyebilir.  Bu yüzden güvenilir elleri bulmak önemli. Sizlere bir güzellik yapıp aradığınız kriterlere cevap verecek MEHTAP AKDAĞ GÜZELLİK & ESTETİK salonunu sizlere tanıtmak isterim. 

kimyasal

Pürüzsüz bir cilde sahip olmak hepimizin arzusudur. Lakin cildimiz canlı bir organizma olduğu için zaman geçtikçe yorulup, yıpranır. Cildi her zaman canlı tutmak, oluşacak olumsuzluklardan korumak, oluşmuş olanı gidermek için günümüzde çeşitli cilt bakım yöntemleri uygulanmaktadır. Bunlardan biride kimyasal peelingdir.

Kimyasal peelingin neticesinin bilinmemesi ve bazı dikkatsiz uygulamalardan kaynaklanan kötü sonuçlar sebebiyle kimyasal peelinge karşı bir ön yargı oluştu. Kimyasal peeling zararlı mı faydalı mı diye soru işaretleri akıllara takıldı. Soru işaretlerini gidermek için öncelikle kimyasal peelingi tanıyalım. Nedir? Nasıl uygulanır? Faydası, zararı Nedir? Kimlere yapılabilir? Kimler yapabilir? Birlikte öğrenelim.

ikili

Genelde hepimizin şikayetidir. “Dolap dolu ama giyecek bir şey bulamıyorum.” Gardırop önünde saatler geçiriyorum yinede istediğim kombini oluşturamıyorum” diye dert yanarız. Peki buna son vermek ister misiniz? Sürekli yeni şeyler almak mecburiyetinden kurtulmak az parçalarla çoklu kombinler yapmak istemez misiniz? Cevabınız evet ise acilen gardırobunuzu botokslayın. Nasıl mı?

Gardırobunuzu botokslayarak hem tüm parçalarınızı kullanabilir hemde parçalarınızın fonksiyonelliğini artırabilirsiniz.  En önemlisi de gardırop önünde saatler harcamaktan kurtulursunuz. Dolabınızı bu özelliklere kavuşturmak için  neler yapmanız neler yapmamanız gerekiyor sıralayalım.

moda

Tesettür modası olur mu olmaz mı? Tesettür modayla bağdaştırıla bilinir mi?  Son zamanların meşhur tartışma konusu! Tesettür giyimin gelişip geniş çevrelere ulaşmasıyla başlayan bu tartışmaların sebebi nedir sizce? Bilende bilmeyende herkes kendince doğru bulduğu fikrini savunuyor. Kimide nefsine göre tercihini haklı çıkaran bahanelere sığınıyor. Sizlere kalkıp burada İslamda tesettür hakkında ahkam kesecek değilim. Sadece dikkat çekmek istediğim şudur.

prenses

19. yy’ın ilk yarısına denk gelen bu dönem adını İngiliz kraliçesi Victoria’ dan alır. II. Elizabeth’ den sonra en uzun hüküm süren isimdir kraliçe Victoria. Bu dönemde büyük Britanya İmparatorluğu altın çağını yaşar. Tabi imparatorluğun zirveye ulaşması kraliçenin başarısı değil sanayi devrimi ve sömürgeciliğin getirdiği ekonomik güçtür. İngiltere kazandığı bu ekonomik güç sayesinde “Üzerine güneş batmayan imparatorluk” ünvanını alır.

Victoria dönemi halkın hiç sayıldığı, statünün daha çok önem kazandığı, üst ve alt sınıf arasındaki uçurumun daha çok derinleştiği bir dönemdir. Bu dönem zenginin daha çok zenginleştiği, yoksulun daha yoksul olduğu, adaletin zerresinin olmadığı haksızlıklarla dolu bir siyaset izlenir. Emperyalizmin zirve yaptığı burjuvazinin egemenliğinin arttığı bencil bir dönemdir.

saray

Barok döneminin uzantısı olan Rokoko, 18.yy’ da Fransa’dan doğarak yayılan bir sanat akımıdır. Bu akıma, barok döneminden sonra yeniden klasik stile dönüş yapıldığı için Rokoko yani modası geçmiş anlamı verilir. Her ne kadar modası geçmiş manası verilse de özgür yaşam tarzını, sarayın ihtişam ve neşeli havasıyla birleştirerek mobilyadan, mimariye, kumaşlardan, kostümlere kadar yeni stiller getirir. Rokoko kimine göre acayipliğiyle kimine göre ince ve hafif özellikleriyle göze çarpar.

Siyasi sebepleri olsa da mezhep kavgalarının damga vurduğu otuz yıl savaşlarının etkisiyle Barok dönemi oluşur. Düzensiz inci anlamına gelen Barok dönemi kesin tarihi bilinmese de 14-18. yüzyıllar arasında gelişme gösterir. Barok dönemini şekillendiren Hristiyan inancına yapılan yeni yorumların getirdiği reformlardır. Yapılan reformlarla yeni mezhepler oluşur. Ortaya çıkan bu yeni mezhepler iki zıt görüşün iç içe geçmesine sebep olur.

Bir kesim dünyanın geçici bir yer olduğuna dikkat çeken “memento mori” yani ölümü hatırla sloganıyla görüşlerini ifade ederken bir kısımda “carpe diem” gününü gün et fikrini savunur.

collage

Orta çağı kapatıp yeni çağ Rönesansın kapısını aralayan akımdır gotik. Orta çağın karanlığını, karışıklığını, modaya egzotik, gizemli, esrarengiz olarak yansıtandır gotik. Gotik dönemi 12.yy’da Fransa’dan  başlayıp 14.yy Rönesans başlasa bile varlığını16.yy ortalarına kadar sürdürür. Gotik ile Rönesans arasındaki fark Gotik öbür dünyada kurtuluşu Rönesans ise bu dünyada kurtuluşu önemsiyordu. Gotik döneminde dünya nimetlerine değer verilmezken Rönesans da dünya nimetleri arzulanır oldu. 

collage

Rönesans yeni başlangıçlar, yeni keşifler, yeni farkındalıklar, yeni icatlar kısacası yeniden var olmaktı. Sosyal hayattan sanata kadar her alanda yenilenmenin doğuşuydu Rönesans. İtalya’nın coğrafi konumu dolayısıyla İslam medeniyetleriyle yaşayan ülkelere yakın olması, İslamın insana verdiği değerin sosyal hayatta huzura tekabül etmesi ilmin ve bilimin gelişip ilerlemesi İtalyanları etkiler. Skolastik düşüncenin yani kiliseli rahiplerin baskısından, özgürlüklerin kısıtlanmasından bunalan İtalyanlar reforma soyunur ve Rönesansı başlatırlar.

collage

Osmanlı denince ilk akla imparatorluk gücü gelse de adetleri, yaşantısı, giyiminde ve mimarisinde ki ihtişamıyla da tarihe geçti. Osmanlı dünyasında gezintiye çıkan herkes harem yaşantısını orada yaşayan kadınların neler yaptığını nasıl giyindiklerini merak eder. Büyük bir imparatorluk olan Osmanlının zenginliği kıyafetlerine de yansır. Üstüne birde kadınların süslenmeyi sevmesi eklenince saray kadınlarının giyimi şıklığın, asaletin, zarafetin, ihtişamın adresi olur. 

LfMws

Günümüzde en çok şikayetini duyduğumuz huydur, kızların trip atması. Hatta Türk kızlarının bu konuda öncü olduğu söylenir. Trip kelimesinin Türkçeye ne zaman girdiğini bilinmese de huysuzluk etmek, surat asmak, muhatap olmamak gibi anlamlara geliyor. İngilizcede ise tavrını koymak,meydan okumak gibi anlamlara geliyor.

Peki kızları tribe yönlendiren ne? Neden trip atar kızlar? Karşı tarafı umursamadığını göstermek için mi, gururdan mı, sende kimsin havasından mı, bencillikten mi? Belki hiç biri. Belki hepsi. Benim gözlemlediğimden çıkardığım sonuçsa kızları tribe iten beş sebep var.

collage

Kadının toplumdaki yerini ve değerinin ne olduğunu irdeleyecek olursak bu konuların tartışmalarının modayla birlikte başladığını görürüz. Kadın şıklığından ve kadınlığından taviz vermeden kendi hayatının parasını kazanmayı başarınca modayla bütünleşti. Sanki kadını var eden modaydı. Evet incelediğimizde bunu görüyoruz. Batıda kadın çalışma hayatına atılınca özellikle Avrupalı kadınlar hem modanın öncüsü hemde toplumda ve ailede söz sahibi oldular.

Osmanlı-Türk kadını ise kültür ve inançlarından kopmadan yaşamayı yeğledi. Çünkü dünyaya hükmeden Osmanlıda ne kadının çalışmasına ihtiyaç vardı ne de bir nebze olsun sıkıntılarını bertaraf etmek için modaya sarılan bunalmış insanlar.

Evet batıda kadın hem çalışıp hem güzelliğini ve kadınlığını kaybetmeden haklarını arayıp değerini korumak zorundaydı. Başardı da. Kadınların bu başarısına modanın yardımı çoktur. Modayla kendilerine yeni kimlik oluşturan kadınlar artık toplumda ve ailedeki konumlarını üst seviyeye taşımıştı.  Batıda bu gelişmeler olurken Osmanlı kadınları inançlarından ve geleneklerinden dolayı bu gelişmelere yabancı kaldı. Tabi bu yabancılık çok uzun sürmedi herkesi etkileyen moda çok geçmeden Osmanlı’nın da kapısını çaldı.

collage

Emek, Sevgi, Merhamet, Şefkat ve Fedakarlıkla yoğrularak yaratılan kadın, size ne ifade ediyor? Kadın dendiğinde aklınıza ilk ne geliyor? Bir kadını tanımak istediğinizde önce kimliğini mi, insanlığını mı, yoksa ne kadar seksi olduğunu mu öğrenmek istersiniz? Kadına bakış açınız nedir? Sizde kadının değeri nedir? Bu soruları niye mi soruyorum? Merak ediyorum medyada kadın seks den başka bir şey ifade etmeyince gerçekte toplumumuzda kadının yeri ve değeri nedir diye.  

banner

Hayatta keşke demekten yana olmasam da iş gençliğe gelince aklımdan geçmiyor değil. Keşke insanın cildi kırışmasa, lekelenmese, hele sivilce hiç olmasaydı. Keşke Cildimizde zaman dursaydı. Ah keşke diye bir ah çektiniz sanırım. Maalesef keşke den öteye gitmiyor bu dilek. Madem yaratılış değişmiyor cilt yıpranmaya mahkum o zaman bize düşen yıpranmayı en aza indirip ve yaşlanmayı geciktirmek için cildimize gereken özeni göstermek.

Evde yapacağımız bakımlarla bunu başarabileceğimiz gibi ayda bir defada olsa işinin ehli bir  Güzellik Salonunda yaptıracağımız profesyonel bakım ile cildimizi koruyabiliriz. Salon bakımları sadece cildimize değil bize de iyi gelir. Kendimizi özel hissettirip, bedenimizi ve ruhumuzu dinlendirir. Güzellik Salonlarına artık kuaförler gibi her sokakta rastlamak mümkün. En kıymetlimiz olan cildimizi emanet edeceğimiz için git gide çoğalan salonlar arasında seçim yaparken tercihimizi doğru ve dikkatli yapmalıyız.  → Çünkü güzellik hata kabul etmez. ← 

1234

Renkler kendi renginin gizemini anlatmak için lisana ihtiyaç duyar mı? Hangi renk rengini anlatmak için kelimelere ihtiyaç duyar ki?  Kendini anlatmak için teleffuza ihtiyacı yoktur rengin. Söylemek istediğine, hissettirmek istediği duyguya görüntüsü kafidir. Her duygu kendine barınacağı bir renk seçmiştir. Hayatın yaşam anlamlarını içinde barındıran renklere boşuna hayatın renkleri denilmiyor. Her renk içinde yaşamsal anlamlar taşır. İşte o anlamlar ruha dokunur. Renkler dokunduğu duyguyla nasıl bütünleşmiş veya rengin temsil ettiği duygu neye dayandırılarak atfedilmiştir? Gelin Büyüsüyle büyülendiğimiz renklerin büyüsünü çözelim. Son yıllarda moda olan COLOR SKY da boyayla boyanan insanlar gibi bizde kelimeler arasında renklere boyanalım.

Sizlere güzellik sırlarını ifşa etmeye devam ediyorum. Güzelliğin sırrı cilttedir. Yani güzellik ciltle başlar ciltle biter. 

Cilt yaşayan bir organdır. Diğer organlarımız gibi çalışmasını fark etmesekte Cildimiz her saniye nefes alır, yenilenir, değişir. Cildin vücudumuzdaki görevi Toksinleri bertaraf etmek, Bedeni bakterilerden korumak ve ısısını dengelemek. Cildin bu asli görevleri dışında birde insanlara lütfedilen güzelliği vardır. Özellikle kadına hediye edilen bu Güzelliğin en değerlisi olan Cildin güzelliğini engelleyen üç unsur vardır.

yalnizlik resimleri (9)

Ayakları yerden kesilmiş karnında adeta kelebekler uçuyordu. İçinde tarifi imkansız bir sevinç. Ne güzeldi sevmek. İnsana yeni bir hayat bahşediyor hemde içi mutluluk dolu. Daha bir güzelleşiyor sanki insan yoksa Aşkın gücüyle ışıl ışıl parlayan gözler mi güzel görmeye başlıyor.

Aman ne fark eder ki. Sevip seviliyordu bundan daha güzel daha değerli ne olabilirdi ki. Zaten dünyayı güzelleştiren sevgi değil mi? Dünya aynı dünya değişen tek şey kalp çarpmalarının artmasıyla hayat bulan insan. Hızlı çarpan kalp daha fazla mutluluk daha fazla yaşam enerjisi pompalıyor insana.

isik-peeling

Rabbim kullarına cilt diye bir güzellik bahşetmiş. Öyle bir güzellik ki nefes alır solur kendini yeniler her türlü dış etkilerden kişiyi korur. Kim ister verilen bu güzelliği kaybetmeyi. Verilen bu güzelliğe özen göstermeli ki oda bizi terk etmesin. Peki nasıl özen gösterebiliriz?

 Cildin üst tabakasında ölü hücreler birikirken alttan yeni hücreler doğar. Bu ölü hücrelerin ciltten atılmasına peeling gibi cilt bakım teknikleriyle yardımcı olarak cildin yenilenmesini hızlandırmış oluruz. Yeni hücreler cildi yenilediği için cilt tekrar canlanır ışıldar. Cilt ortalama 28-30 gün içinde her daim kendini yeniler.

2016 ya yaklaşırken Sonbahar Kış Trendleride podyumlarda boy göstermeye başladı. Markaların koleksiyonlarını defileye çıkarmasıyla Moda severlerini bu kış hangi moda akımları karşılayacak öğreniyoruz. Bu yazı moda akımlarını ilk ben öğreneyim, ben alıp giyineyim diyen meraklı moda tutkunlarına gelsin.

Bu yılda yine eskilerden vazgeçilemiyor. Kısa elbise, geniş yakalar 60 lardan günümüze uyarlanırken, Fresh renkler, minimal floral desenlerle Vintage (20 yıl öncesinin modası) 2016 kış modasında yerini alıyor.

collage

mutlu-cocuklar-ve-balonlar   Bayramlar, sevinç, mutluluk, neşe, heyecan, iyiye, güzele dair ne varsa bayramlarda yaşanır. Hüzünlü bayramlarımızda bile içimizde bir sakinlik bir huzur olur. Bayramların tadını en çok da çocuklar çıkarır. Özellikle de bayramlık alma hevesi çocukların bayram coşkusunu dahada artırır. Hepimizin çocukluğunda bir bayramlık telaşı yaşanmıştır. 

Cilt-Kuruluğuna-Doğal-Bakım-1

Meyveler, sağlığımızın olmazsa olmazı şifa deposu Rabbimin yarattıklarına özel lütfu olan çeşit çeşit meyveler. Sağlığımız için meyvenin yeri ayrı olduğu kadar doğal güzellik için yapılan bakımlarında vazgeçilmez malzemesidir. Meyvelerin içindeki zengin vitamin ve mineralden yiyerek faydalandığımız gibi maskelerimizin ana maddesi olarak kullanarakta cilt güzelliğimizi korumak ve daha da güzelleştirmek içinde faydalanabiliriz. 

FFX9I8Rfashion-shopping-girls-illustrationAlışverişlerimizde bilinçli tüketici olup ne istediğimizi ne almamız gerektiğini bilirsek pişman olmayacağımız doğru parçaları alabiliriz. Doğru kararı vermek istiyorsak, eve geldikten sonra aldığımız şeyden pişmanlık duymak istemiyorsak bazı hususlara dikkat etmemiz gerekir. Bu hususları iki başlık altında toplayabiliriz.

Almadan önce göz önünde bulundurmamız gerekenler.

  • Öncelikle gerçekten ihtiyacımız var mı? Gözümüzü doyurmak için aldığımız kıyafetler çoğu zaman dolabınızdan hiç çıkmadan ömrünü tamamlar. 
  • Moda mı? Modayı takip eden önemseyen biriyseniz dikkat. Sizde karşılaşmışsınızdır bazı mağaza ve markalar ellerinde kalan ürünleri çıkarmak için modaymış gibi sunarlar.Özellikle bayramlar, yılbaşı, sevgililer günü vs. özel günlerde bu durumla daha çok karşılaşırız. Bu aldatmacaya kanmamak için ve in olmak out olmamak istiyorsanız sezonun trendlerine göz atmadan alışverişe çıkmayın. 2015 Yaz Trentleri yazımızda bu sezonun modasını bulabilirsiniz.

beige-Vintage-mannequin-fabric-by-Robert-Kaufman-171706-2 (1)

Size özgün olacak stilinizi keşfetmeye var mısınız? Meşhur sözdür “Moda geçici stil kalıcıdır“. Stili olan giyinmiş, olmayan sadece örtünmüş olur. Bildiğiniz gibi Stil kişiliğin yansımadır. Giyiminizde kendinizi yansıtmak istiyorsanız buyurun. Kişiliğimizin göstergesi olan stil çizgimizi belirlerken göz önünde tutmamız gereken altın kuralları hep birlikte inceleyelim.

İlk şart kıyafetin yakışması. Bunun için vücut tipinizi ve ten renginizi tanımalısınız.

Dört kısma ayrılan kadın tiplerinden -elma, armut, kum saati, dikdörtgen- hangisine giriyorsunuz kilonuz ve boyunuzun ölçüsü ne? Fiziki özelliklerinizin tanımını yaptıktan sonra bu özelliklerden artı olanları öne çıkaracak eksi olanları arka planda bırakacak kıyafetleri seçmelisiniz. Geniş kısımları dar, darı geniş, uzunu kısa, kısayı uzun, kiloluyu zayıf, zayıfı normal ölçüde gösterecek modellere yönelmelisiniz. Kıyafetlerinizi seçerken bırakın kıyafetler size uysun siz kıyafetlere değil. Givenchy  dediği gibi “Elbise bir kadının vücudunun hatlarını takip etmeli, vücut elbisenin hatlarını değil.” 

botoks-etkisi-yapan-maske

Her kadın  ister yaşı ilerlese de yıllara boyun eğmeyip genç görünmeyi.40 iken 30, 30 iken 20  göstermeyi kim istemez. 40 iken 30 göstermek güzelde 40 iken 20 mi göstermek yılların verdiği olgunlukla çelişiyor bence.

Kırışıklıklarımızla çok da kavgalı olmayalım onlar bizim yaşantılarımızın,anılarımızın izleri. Ben erkeğe de kadına da yakıştıranlardanım. Tabi bu izler biraz geç gelse hiç fena olmaz. Geçen zamanı durduramasak da yılların etkilerini azaltıp geciktirmek için bir şeyler yapabiliriz. Bu konuda bizim en büyük yardımcımız maskelerdir. Sizlere botoks etkisi yapacak harika bir bitkisel maske sunuyorum. 

ogrenilmis-caresizlik-depresyonŞartlar; hayat şartlarından bahsetmiyorum. Kendi kendimizi belli kalıplara sokmaya çalışmak, illaki, mutlaka olmalı, olmazsa olmaz diyerek bir takım kurallar çerçevesinde yaşamaya zorlayarak hayatı zehirlemekten bahsediyorum. Fark ettiniz mi? Tercihlerimizde, kararlarımızda, güncel yaşantımızda kaideler dairesinden çıkmadan nefes aldığımızın çıkarsak her şeyin alt üst olacağına inanıp korkarak ömrümüzü dar bir çerçeveye sıkıştırarak geçirdiğimizi? Mevlana’nın dediği gibi “Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?” Kalıpların biçtiği hayata boyun eğerek gerçek başarı ve mutluluğumuzu hapsetmiş olduğumuzu, şartları hayatımıza ayak bağı yaparak özgürlük alanımızı kısıtladığımızın farkında mısınız?  İlla şart koyacaksanız hayatı zorlaştırmayan, kolaylaştıran şartlar edinin.

y1pga1vadcvapapr-jolftlssolz_t19swjnlrwvioml2ilep8n2omzxuc5x1sv6wxnsm_8y8sihmm

Ceylan misali kapkara güzel gözler kan çanağına döndü ağlamaktan. Kendi kendine kızıyordu nasıl böyle bir aptallık yapıp kabul etmişti bu sonucu niye görememişti? Şimdi bir çıkmazın içindeydi ne yapabilirdi nasıl kurtulabilirdi? Daha fazla nasıl katlanabilir teyzesinin kızının pişkin tavırlarına? Çaresizlik içinde kıvranıp duruyordu. Pişmandı eşinin ilk boşanalım dediğinde boşanmadığına. Yatağa uzandı. Gözünde canlandı evliliğinin ilk günleri.

Yine mutsuzdu. Daha 16 sında zorla evlendirilmişti amcasının oğluyla. O zamanda mutsuzdu ama bu kadar bedbah değildi. Seviliyordu çünkü değer veriliyordu yeni gelin, taze ve çok güzel. El üstünde tutuluyordu ta ki iki sene geçip hala çocuğunun olmamasına dek. Mahallede dedikodular başlamıştı gözden düşmüştü öyle ya kadın çocuğu olmuyorsa neye yarar. Oysa doktor olur demişti bir sorun yoktu ama kim dinler iki sene geçmiş hala olmamış bundan sonra mı olacakmış? Aile büyükleri karar vermişti yeni gelin lazımdı. 

Cildin sağlıklı ve daha güzel görünmesinin gerekliliklerinden biri de gözeneklerinin sıkı olmasıdır. Gözenekleri sıkı bir cilt daha genç ve diri görünür. Cilt yağlandıkça ve yıllar yüze eklendikçe gözenekler açılır. Açılan gözenekler genelde siyah noktalarla dolar. Bu da cildin güzelliğine gölge düşürür. Cildin yağ dengesini koruyarak ve gözeneklerin sıkılaşmasına yardımcı olarak bu gölgeden kurtulabiliriz. Cildin sıkılaşması demek kırışıklığın azalıp yok olması demektir. Bu konuda size yardımcı olacak iki tonik tavsiyesinde bulunacağım. 

Yaz her ne kadar göz kırpıp kaçsa da trendleri vitrindeki yerlerini çoktan aldı. Yazın coşkusu çiçeği böceği sarmışken bu coşkuyu birazda dolabımızda yaz modasına yer açarak kıyafetlerimize de hissettirelim. Alışverişlerimizde yaz modasını yakalamak için dünya trendlerine ve bu trendleri tesettürle nasıl birleştirebiliriz bir göz atalım. Tesettür markaları kendi stiline göre yaz modasını sunarken bizde dünya trendlerini koleksiyonlarına ne kadar yansıtmışlar inceleyelim. 

KUMAŞLAR: Denim, Süet, Şifon, Mesh olarak karşımıza çıkarlar. 

  • Denim, hem rahatlığı hemde renk ve modellerle çoğunlukla kolay uyum sağlamasıyla kombini pratik olmasından moda olsun olmasın genelde kullanılır.
  • Süet, yazın sıcak dolayısıyla kıyafetlerde çok tercih edilmese de yelek, ayakkabı, çantaya ayrı bir şıklık katıyor.                      
  • Şifon içi gösterdiğinden Mesh ise delikli olduğundan  tesettürde pek yer almasa da bazı elbise, yelek ve tunikler de detay olarak kullanıldığında kıyafete başka bir hava katıyor.

collage

Kıyafetlerimizin şıklığını tamamlayan olmazsa olmazı olan gardıroplarımızda ki en çok yeri ona ayırdığımız ayakkabılar

Kadınlar için ayakkabı vazgeçilmez bir aşktır, dense de bence aşkı ayağa düşürmeyelim. Tabi ki vazgeçilemez bir tutku olduğu yadsınamaz bir gerçek. Her ne kadar Bişri Hafi zamanında yaşasaydım da yalın ayak gezseydim desem de ayakkabılara bende kayıtsız kalamıyorum. Bu kadar çok rağbet gösterdiğimiz şıklığımızın bir parçası olan ayakkabıların birazda zaman tünelinde gezelim. 

the-mirror-cracked

Evet, moda denince hemen hemen hepimizin aklına ilk önce kadın modası gelir. Ev eşyasından, dekorundan, mimarisinden, arabasından, yiyeceğinden hatta gezilecek yerlere kadar her alanda görülen moda da ilk akla neden kadın modası gelir diye hiç düşündünüz mü?

Modanın oluşumuna baktığımızda yenilik, farklılık ve güzelliği barındırdığını görürüz. Bu unsurların kadın ruhunda da var olması moda ile kadınını bütünleştiriyor. Öyle ya güzellik kadınla var olmuştur. Kadını güzellikten ayrı düşünmek yaratılışa zıt düşer. 

Günümüzde her alanda varolan modanın başlangıcı giyim ile olmuştur. Giyimin temeli de insanın örtünme ihtiyacıyla ortaya çıkar. Bir rivayete göre Hz. Havva validemizin utandığını torunu Hz. İdris (a.s.)’ın söylemesi üzerine İdris (a.s.) ilk kumaşı örüp ilk kıyafeti diker tarihe de ilk terzi olarak geçer. İnsanların giyinikken kendilerini daha güvende hissetmeleri giyimi hızla yaygınlaştırır.

collage

Bir zamanlar  batılı kadınların vazgeçemedikleri zarafetin göstergesi olarak kullandıkları aksesuar şapkalardı. Diğer bir deyişle zarafetin  adıydı şapka…

Şapkanın  tarihine baktığımızda  giyimde olduğu gibi ilk başlarda korunmak için kulllanıldığı görülür. Daha sonraları özellikle Mısır’da başlayan statüyü belirlemek için kullanılmaya başlanır. Statü derecesine göre modelde değişirdi. Yunanistan’da yoksullar, Roma’da ise zenginler şapka takardı. Yoksulların şapka takması Roma’da yasaklanır. Her milletin kültürüne göre başlığı da çeşitlilik kazanır. Avrupa’da başlık şapka şeklini alınca daha da sevilir.  

Bazen hayalini kurduğun dünya sana uzak gelir. Oysa küçük bir kıpırdama  yetecek  hayalini gercekleştirmeye. Lakin o ilk adımı atacak ne cesaret, ne umut, nede enerjiyi bulamazsın kendinde. Tam bu dönemde bir şey çıkar karşına hiç ummadığın bir gelişme olur ve hayaline giden yol açılır. Işte benim yazma hayalimin serüveninin başlangıcıda tam böyle oldu. İnternette şans eseri rastladığım “Geleceğin Moda Yazarlarını Arıyoruz” haberi benim kalemime yazma kapısını araladı. Kapıyı tamamen açmaksa kalemimden dökülecek kelimelerin maharetine bağlı.

Yazar dünyasına giden ilk adım için Blogger Akademinin kapısını çaldım.

Büyük bir heyecan ve merakla gittiğim Modanisa Blogger Akademi eğitimde umduğumdan fazlasını buldum. Bizlere Blog açabilmeyi ve Blogger olmanın inceliklerini  öğreten değerli Salih Çaktı ve Sedat Deniz hocamızın bıkmadan, sıkılmadan zor anlayan bizlere sabırla verdikleri eğitim için minnettarım. Eğitim boyunca bir çok söyleşi  gerçekleştirildi. Gelen herkese bizlere sundukları katkıdan dolayı teşekkür ederim. Söyleşi için gelen bazı isimlere özellikle teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Başta @TEAkolik hocamıza,  engin   tecrübelerini bizimle  paylaşarak bize yürüyeceğimiz  yolda ışık olacak bilgiler  sunan,  bizlere blogun önemini ne  kadar  etkili olduğunu blogger  olmanın  aslında çok da zor  olmadığını  öğreten değerli  hocamız Hamza  Şamlıoğlu‘na  çok teşekkür ederim.

Kadının en güzel giysisi şüphesiz cildidir. Bunun bilincinde olan her kadın cildini korumak için her türlü özeni gösterir. Cildin güzelliği sağlıktan, sağlık ise doğru beslenmeden geçer. Beslenme önemli olduğu kadar dışarıdan da cildimizin bakımına dikkat etmek gerekir. Salon bakımları dışında evde bitkilerle güvenle yapacağımız peeling, tonik, maskelerle cildimizin sağlığını korumaya yardımcı olabiliriz.

Geçen zaman, güneş ışınları, stres veya hastalıklar cildimizi güzelliğini tehdit edip yoruyor. Yılların ve yorgunlukların cildimizi   deforme etmesini belki engel olamayız ama azaltmak ve geciktirmek bizim elimizde.

1426764085_normal

Bunun için  cildimize daha çok zaman ayırmalı daha çok ilgi göstermeliyiz. Deyim yerindeyse biraz şımartmalıyız.

1980 Erzurum doğumluyum. Sekiz kardeşin en büyüğüyüm. Ilkokul sonrası beş yıl kuran kursunda okudum.

Ismek kurslarında -Moda Tasarım, Sitilist, Modalist, Tirikotaj ve Güzellik uzmanlığı eğitimi aldım. Estetisyen olarak yıllarca çalıştım.

Bir taraftanda dışardan okulları mı bitirdim. Istanbul Universitesi Auzef Fakültesinin Tarih Bölümünü tamamladım.

Okuyup öğrenmeye meraklı biri olarak kazandığım bilgiler ışığında yazmaya meylettim. Bu arzuma yol gösteren Blogger Akademi eğitimine özellikle teşekkürlerimi sunuyorum.

Okumak kadar yazmakta keyifli. Keyifle okuyacağınız yazılar yazmak temennisiyle.

51ba6-ws_fantasy_girl_-_night_sky_1280x1024

Sakince yürüyordu Diyarbakır sokaklarında. Bilboardlara  gözü ilişti. Tanıdıktı bu resim. Şaşırmıştı. Bir yarışma hevesi gelip geçer sanıyordu. Yanılmıştı. Başarmıştı sevdiğim dediği -güya- hayallerine ulaşmıştı. Tüm aşiret karşı çıksa da yenilmemişti. Uzun uzun baktı bilboardlara. Baktıkça da öfkesi daha da kabardı. Hayır, hayır olamazdı şarkıcı. Onun sözünden çıkamazdı. Ama yapmıştı. İşte konser reklamları her yerde. Buna izin veremezdi. Ondan daha fazla kazanamazdı. İlgi göremezdi. Kıskançlık mıydı adı? Hayır, eziklikti. Ezilmişti güzel gözlerin mutluluğu karşısında. Bu başarıyı kendine yediremedi. Önünü arkasını düşünmedi bile. Karar vermişti. Öldürecekti.